Mavrovo


Buz mavisi göl, beyaz bulutlarla buluşurda araya ağaçların dalları ve evlerin çatıları renk katmaz mı?

Yollar beni hep heyacanlandırmıştır. Mavrovo gölü çevresinden Kayak merkezine gidene kadar ki manzarayı hafızamın hatıralar başlığında “unutulmaz manzaralar” bölümüne kaydettim daha sonra yazıya dökmek üzere. Zira fotoğraflara yansımayan an ve an değişimleri canlı seyretmek istedim.

Bu seneki kayak maceramız Makedonya’nın başkenti Üsküp’e (Skopje) bir saatlik mesafede ki Mavrovo gölü çevresinde bulunan Kayak merkezindeydi.

Gündüz kayak, akşam keyifli bir yemeğin ardından dinlenmek isterim ben hep. Öyle şamatalı, çalgılı eller havaya eğlence, gündüz yorgunluğumu iki katına çıkarır. Mavrovo Kayak merkezi tam da benim istediğim gibiydi. Pistler sakin, çok fazla sıra beklemeden yukarı çıktık., Kalabalığın getirdiği kazalar da yok. Çocuklar için (12 yaşa kadar ) kayak kiralama, öğretmen ile ders (sabahları 2 saat ) ücretsizmiş. Kaldığımız otelden yazı götürdük, hem kayakları aldığımız yere hemde yukarı çıkmak için günlük bilet aldığımız yere gösterdik.  Keyifli ve ekonomik bir tatil oldu bizim için.
 
Memnuniyet kişiye göre değişiyor tabi. Aramızda usta kayakçılarda vardı. Siyah pistlerin yan taraflarında olması gereken güvenlik şeritlerinin olmadığını, yol düzenleme ve işaretlerin yetersiz olduğunu, yer yer ortaya çıkan toprağın tehlike yarattığını söylediler. Biz sarı ve yeşil pistlerde gezinirken ustalar Mavi pistle yetindiler.

Mavrovo kayak merkezi ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirisiniz.

Son gün uçağımız akşam olduğu için biz Üsküp’ü gezmek istedik.

Şehir 1392'den 1912 Balkan savaşlarına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Yenilenme çalışmaları tam gaz devam ediyor. Tadilat yapılan binaları ve meydanları perdelerle kapatmışlar. Her yerde devasa heykeller var. Meydanlar, köprüler ve hatta binaların tepelerinde bile bu heykelleri görmek mümkün. Üsküp bu yeni yüzüyle bir Avrupa başkenti olma özelliğini koruyor.

Ancak aynı özeni şehrin “Old Bazaar” bölümünde göremedim. Burada Osmanlı döneminden kalan, cami, han, hamam ve eski evlerin olduğu mahallelere rastlamak mümkün. Umarım tamir bakım sırası onlarada gelir. Zira 16.yy yapılmış Kursumli An (Kurşunlu Han) ‘ın içi boşaltılmış ve kapılarına zincir vurulmuş, artık kullanılmıyor.

Şehrin merkezine, Vardar nehrinden karşıya geçmek için kullanılan en eski köprü Fatih Sultan Mehmet tarafından 1421-1451 yılında yapılan Taş Köprü.

Hemen yakınında yeni yapılan Arkeoloji Müzesinin önünde her biri birbirinden güzel heykellerle süslü yeni köprü gözüküyor. Gece ışıklar altında her iki köprüde çok güzel bir görünüme sahip.

Biz yemeğimizi Eski Çarşı içinde tarihi bir restaurant olan Destan’da yedik. Yoğurt, turşu ve kurufasülye var. Türkçe menü mevcut. Menüde köfte için kebap diye yazıyor. Hem lezzetli hemde ekonomik.

Üsküp de gezilecek yerlerin ayrıntılarına Skopje başlıklı yazıdan ulaşabilirsiniz.
















0 yorum :