Yaşam dediğin şey bir pamuk ipliğine bağlı...

Onlar, olayların yaşandığı an hafızamızda varlar, ya sonra…

Yaşam dediğin şey bir pamuk ipliğine bağlı. Hayat bize süprizler yapmaya devam ediyor ve bizlerde bu süprizlere rağmen yaşama sımsıkı sarılıyoruz. Bazılarımız da yaşama bağlanmayı bırakıyor.

Bu hafta sonu hem gururlandığım hemde çok hüzünlendiğim hatta bazen isyan edip kızdığım anlar oldu. Yıllardır süre gelen bir gerçek…

Tesadüf diye bir şey yok bu hayatta. Bizler hayatımızı idame ederken aynı anda bir başka yerde Şırnak’ta, Şemdinli’de, Hakkari’de yurdun en ücra köşelerinde, sınır noktalarında oğullarımız, kardeşlerimiz, babamız, dayımız, amcamız sırf bizler rahat edelim diye… Bu vatan için, bizler için, Türkiye Cumhuriyeti için, çatışmaya giriyorlar.

Kimi kolunu, kimi bacağını, kimi gözünü kaybetmiş, Gazilerimiz bu vatan uğruna canları pahasına mücadele vermişler. Bu cesur insanlarımızın sağlıklı yaşamlara kavuşmaları için hizmet veren TSK’nın Ankara Bilkent’te Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi bulunuyor.

Milyonlarca insan için, onlar sadece anlık TV haberinden ibaret. Olayların yaşandığı an varlar, ya sonra…
Yaşanan gerçekleri daha çok paylaşarak, onları anlamaya çalışarak kalplere dokunabilmek için sene de bir günde olsa ‘yetmez ama bu bir başlangıç’ Gaziler günü anma etkinlikleri yapılıyor.

19 Eylül 1921 TBMM’in Mustafa Kemal Paşa'ya, Mareşal rütbesiyle Gazi unvanı verdiği gün. Bu anlamlı günü Gazilerimizle paylaşmak için 2002 den bu yana çeşitli etkinliklerle ve törenlerle 19 Eylül günü, Gaziler Günü olarak anılıyor.

Gazi Sürüşü

Bu sene 6.sı düzenlenen H.O.G. (Harley Owners Group) Ankara üyelerinin yaptığı organizasyona ben ilk defa katıldım. Türkiye’nin çeşitli illerinden  katılan üyeler Motorların arkasına Gazileri alarak Ankara’da şehir turu atıyorlar. Sırf bu güne özel İzmir'den, İstanbul'dan, Antalya'dan, Eskişehir'den geliyor H.O.G üyeleri. Gaziler de bu anlamlı günde onlarla buluşmak için Ankara'ya geliyorlar.

Motorun arkasına binemeyecek durumda olan
Gazilerimiz ve bu etkinliğe aileleriyle, çocukları ile katılmış olan Gazilerimizle birlikte biz otobüse bindik.

İlk gün Ankara T.S.K. ait Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nden konvoy halinde Motorlarla beraber 2 otobüs Ankara da şehir turu attık.

Yolculuk boyunca elimizde Türk bayrakları sallayarak marşlar söyleyerek yol aldık. Otobüste çalınan marşlardan biri benim için yeniydi bir o kadar da içimde çoşku ve hüzün duygularını aynı anda yaşatan beni büyüleyen bir marştı. Nakarat kısmı takıldı dilime, içimde hüzün kaldı…

“Ölmekten korkmadan
  Dönmeyi düşünmeden
  
  Bu vatan uğrunda
  Ölmeyi şeref bildin”


İkinci günü sabah Rehabilitasyon Merkezinde toplanıp tekrar motorlar ve otobüsler ile Anıtkabir’i ziyaret ettik. Sonrasında Gazi Uyum Evi' nde tanışma ve kaynaşma organizasyonu ve Seğmen Gösterisi vardı. Gazilerimizi ve ailelerini daha yakından tanıma fırsatı bulduk.

Aslında tarihler çok uzak değil daha yeni 2012 de Şırnak’ta çatışmada dizinden yaralanarak gazi olmuş kardeşimiz Özer, sohbetiyle bize eşlik etti. “motorlarla şehir turu yapmak, moral oldu bize” diyordu. En çok da yol kenarında bekleyen halkın alkışlaması hepimizi duygulandırdı. Hatırlanmak güzel şey…

Gazi Marşı

Bu anlamlı günde bazı gazilerimize plaketler verildi. Gaziler için yazılan marş’ın yaratıcıları Söz ve Müzik Zeynep Karalar ve düzenleme Kaan Oter‘e de plaketleri verildi. Bir gün önce şehir turu sırasında otobüste çalan marştı bu beni derinden etkileyen. Bu anlamlı Marşın yaratıcıları ile de tanışmak çok gurur vericiydi. 

Yaşamda fark yaratan insanlar onlar, Gazilerimizin ve bizlerin kalplerimize dokundular, gören gözlerimiz oldular…

Yaşam sırf ‘BEN’ ’den ibaret değil amaç yaşamımızın her anında ‘BİZ’ olabilmeyi başarmak.

Gazilerimize minnettarız...
Eylül 2014




0 yorum :