Kadının Adı Var


Adı size yanıltmasın. Bu gösteri sadece kadınlara yönelik değil. “Kadına ve erkeğe eşit uzaklıkta, insana yakın gösteri.


Bazen ön yargılarımı, bir türlü kıramadığım kalıplaşmış düşüncelerimi alırım bir ceket gibi üzerime, öyle giderim gideceğim yere, kalkanımdır o benim.


Gösteri başladığında, bildiğimiz yada bildiğimizi sandığımız ama gerçekte farkına bile varmadığımız kadına, insana, hayata dair bir çok şey gözler önüne serildi.

Nokta atışıyla tam kalbime ve aklıma dokundular. Bende kalkan falan kalmadı. Bildiğin çırıl çıplak oturuyorum, savunmasız.

Kadının düşmanı kadındır” Soru işaretleri kafamda üçüncü tura geçti. Cevap mı? Bir kadının yetiştireceği çocuklarında saklı…

Sahnede anlatılanlar sadece bir kurgudan ibaret değil. Geçmişte yaşanan, biz durdurmadıkça daha da yaşanak olan olaylardan ibaret. Hayatın ta kendisi.

Zaman zaman gösterinin içinde bulduk kendimizi, onların anıları bizimkilere karıştı, bizimkiler onlarınkine…

Geçmişteki davranışlarımızın sonucunun, bugün yaşanan taciz, tecavüz, çocuk gelinler ve cinayetlerle çok ilgisi var. Kadın erkek hepimizin payı var bugün gelinen noktada.

Bugüne kadar kadına yapıştırılmış, yakıştırılmış ne varsa hepsini altüst ediyorlar, sihirli değnekleriyle.

Onların kanatları yok ama süpürgeleride yok.

Hayata sımsıkı tutunmuş umut dolu, vicdanlı, yardımsever, benim diyen her babayiğidin taşıyamayacağı bir yükü omuzlarına almış, bu cesur üç kadın. İçlerinden geldiği gibi açık yüreklilikle hayata dair, her birimizin yüreğine, aklına dokunuyorlar. Kelebek etkisi yapıyor her gittikleri yerde dalga dalga yayılıyorlar.

Psikoterapist, aile içi şiddet konusunda uzman ve yazar Ebru Tuay Üzümcü,
Yönetim Danışmanı, Eğitimci ve yazar Banu Özkan Tozluyurt,
Spiker, TV programcısı ve yazar Özge Uzun, sevgiyle bağlanmışlar hayata ve yaptıkları işe.

Bu hayattaki misyonları toplumun gelişmesi için kadının gelişmesi. İstatistiklerle, hayattan örneklerle de bunu ortaya koyuyorlar.

1 çok büyük bir sayı aslında. Sen bir adım, ben bir adım derken bir bakmışsın bin değil, yüzbin adım olmuş. Elele gönül gönüle tek bir yumruk tek bir yürek olmuşuz.

Gelin birlikte kulak verelim onların hikayesine, bizim hikayemize …

Yeni başlayan yolculuklarında, gönülden dinleyerek, anlayarak, destekleyerek…

Yolunuz açık olsun.

Bu üç Cesur kadın ile "Kadının Adı Var"ı konuştuk, fikrin oluşumunu, dünü, bugünü. Biz sorduk onlar cevapladı. Ortaya sıcacık bir sohbet çıktı. Röportajı Martı Dergisi'nde okuyabilirsiniz.



0 yorum :