İnsan uyurken mi hayattadır, hayattayken mi rüyada?
Rüyalar, Tanrı’nın insanlarla konuşma yolu olabilir mi? Peki ya Evren, Tanrı’nın rüyasından ibaretse?

Bir lanetle, kaderle, gölgelerle ve rüyalarla boğuşan Nina’nın sürükleyici macerasına sahne olan Uykusuzlar, fantastik dünyaların felsefeyle yoğrulduğu bir aşk hikâyesi diye başlayıp aşkla beraber macerayıda peşi sıra getiriyor.
Kitaplar bizi başka dünyalara götürür, kimi zaman içinde kendimizi buluruz, kimi zaman içinde olmayı hayel ederiz. Yaşamı, hayatın amacını sorgularken, anı yaşamayı öğreniriz.
Aslında, okuduğumuz her kitap, hayatımıza küçük küçük hatta bazen büyük dokunuşlarla yön verir. Yaşamın kendini sorgulatır.
Gülşah Elikbank'ın yazdığı "Uykusuzlar" romanı sizi, "İnsan uyurken mi hayattadır, hayattayken mi rüyada?" sorusu ile baş başa bırakıyor.
0 yorum :