Katip Bartleby


Ayakkabının bağcıkları çözülmüş bağlar mısın?
Onlar özgür kalmayı hak ediyor anne. Bağlamamayı tercih ederim.

Ödevlerini yaptın mı?
Ödevsiz hayat çok rahat. Yapmamayı tercih ederim.

Çocuklarımın içine Katip Bartleby kaçmış benim haberim yok…

“Azimli bir insanı pasif direniş kadar çileden çıkaran bir şey yoktur. Direnilen kişi acımasız değilse, direnen kişinin pasifliğinin de bir zararı dokunmuyorsa , o zaman direnilen kişi, iyi günündeyse, sağduyusuyla çözemediği şeylerin üstesinden hayal gücünü şefkatle kullanarak gelmeye çalışacaktır.”

Herman Melville’nin kaleme aldığı Katip Bartleby gözüme ince gözükerek birinci sırada yerini aldı. Okumaya başlamamla daha ilk sayfalarda Katip’in “yapmamayı tercih ederim” cevaplarından ve avukatın çaresizliğinden empati misali çok etkilenmiş olmalıyım ki, bende “okumamayı tercih ettim.” Hal böyle olunca kitap da okunmamayı tercih etmiş olacak ki evin içinde kayıplara karıştı.

“sırtındaki solmuş ama derli toplu giysisiyle, acınası bir saygınlık ve koyu bir umutsuzluk içindeydi! Gelen, Bartleby idi.”


Yarın okul var saat 12.00 olmuş, niye yatmadın?
Yatmamayı tercih ederim.

Yemek hazır, herkesi sofraya bekliyoruuuum.
Sonra, ben şu an yememeyi tercih ederim.

Bu pasif direnişin sonu ne olacak, benim sabrım nerede patlak verecek merak ediyorum. Kitabın sonu beklediğim gibi sonuçlanmadı ama bu sona giden her adımı en ince ayrıntısına kadar öğrenmeyi çok istedim. Fakat Katip Bartleby bulunmayı hiç istemedi. Aramaktan vaz geçtiğimde kütüphanemin kitapları arasından bana gülümserken buldum onu.

“Onun bedenine yardım edebilirdim; ama ona acı veren bedeni değildi: acı çeken ruhuydu ve ben onun ruhuna ulaşamazdım.”

İzin vermedikleri sürece hiçkimseye yardım edemezsin demişti bir hocam. Bir yanda Katibin pasif direnişleri sonucunda ona hem acıyan, hemde öfkelenen avukatın çaresiz çırpınışları; diğer yanda kendine yapılan hiçbir teklifi kabul etmemeyi seçen, sadece çalışmayı değil yaşamayı da durduran Katip Bartleby.

Acaba avukat bu direnişe yeterince tepki verebilseydi, sonuç yine aynı mı olurdu? İşini kusursuz yapan bir katipken “yapmamayı tercih ederim” diyerek kime ve neye karşı pasif direnişe geçmişti? Düşündürücü…

“Nasıl da acınası bir arkadaşlıksızlık ve yalnızlık var gözlerimin önünde diye düşündüm birden. Yoksulluğu büyüktü ama yalnızlığı çok korkunçtu!”

19. yy ortalarında Wall Street’teki bir mühürdarlık bürosunda geçen, bireyin toplum kurallarına karşı gelişi, özgür irade, pasif dreniş gibi konuların işlendiği absurd edebiyatın öncülerinden “Katip Bartleby “ beni hem hüzünlendirdi, hemde düşündürdü.

“Gelin görün ki dar görüşlü kişilerin bitmeyen uzlaşmazlıkları, sonunda daha yüce gönüllü olanların en iyi kararlarını bile yıpratır.”

Okumayı tercih ederim
Sevgiyle Kalın




0 yorum :