Çeyiz Sandığı


Evlenirken kim hangi çeyizleri getirdi yeni evine diye sorsalar, heralde madde madde sayarız. Beyaz eşyadan başlayıp, dantel masa örtüsü takımlarında biten uzun bir liste olur elimizde.

Aslında biz çeyizi doğduğumuz günden itibaren usul usul hazırlıyorduk kendimiz için.

Evde gördüğümüz her davranış, duyduğumuz her güzel ve kötü sözler, yaşadığımız olaylar, evde ailemizin anne ve babamızın davranışları, babaanne, dede, anneanne gibi tüm aile büyüklerinin evdeki davranış modelleri.

Biz bunları aldık, gözlemledik, duyduk, hissettik, kodladık ve şimdi kullanma zamanı deyip, evlendiğimiz kişinin üstüne boşaltık. E tabi birde buna egolar eklendi. İşte size çeyiz…




İlişki iki kişilik bir olaydır

Ebru Tuay Üzümcü’nün kaleminden “Çeyiz Sandığı” Babaanneden toruna mutlu bir evlilik için öğütler ön planda olsa da, aslında hayatı daha anlamlı coşkulu yaşamak isteyen, eş, kardeş, dost ilişkilerini düzeltmek mutlu olmak isteyenler için yazılmış. Hayata dair her şey…

Babaanne torun üzerine kurulmuş sıcacık bir dostluk, dede ve babaannenin hayatın tüm zorluklarına karşılık sevginin gücünü kullanmış olmaları… imreniyorum

Birbirimizi kendimize benzetmeye çalışmadığımızda, sevgi yerçekimi gibi oluvermişti, bizi ayakta tutan, dengede tutan bir kuvvet. O zamana dek birini sevince onunla aynı fikirde olmamız gerektiğini sanırdım. O bana sevmenin anlamakla bir olduğunu öğretti. Bir gün beni artık istemesen de, ben senin iyi ve mutlu olmanı istemekten vazgeçmem, çünkü bu senin değil, benim kim olduğumla ilgili.”

 

İnsan olmaya dair ilişkiler üzerine sohbetleri okurken kendi çocukluğuma gidiyorum. Hayatımdaki insan ilişkilerinin taaa en başına, kurduğum dostluklar, çocukluk arkadaşlarım, okul arkadaşlarım, ailem, anneannem, babaannem, dedem, evliliğim, çocuklar…

Ve bu salı İstanbul Oyuncak Müzesi’nde Yasemin Sungur’la Kitap İle Sohbet de Ebru Tuay Üzümcü konuk oluyor ve biz “Çeyiz Sandığı”nı aralıyoruz, içinden birer birer dökülüyor duygular söz oluyor, dalga dalga yayılıyor.

Eşi Levent Üzümcü’nün de katıldığı bu güzel sohbet, zaman zaman düşündüren, zaman zaman güldüren haller alıyor, kitabın satır aralarında gezinmemizle son buluyor. Hiç bitmesin istediğimiz bu sohbet kitapların imzalanması sırasında kısa kısa içten, samimi devam ediyor. Sevgiyle …

Bu yazı Martı Dergisi'nde yayınlanmıştır.




0 yorum :