Diyeceğim o ki, değişim kaçınılmaz.

Çocuklar… Ah bu çocuklar!

Onların öğrenme sürecinde biz de öğreniyoruz aslında. Geleceği öğreniyoruz…

Son iki haftadır çocuklarımla etkinliklere katılıyoruz. Onlar istediği için götürüyorum ve ben aracıyım diye düşünüyordum. Etkinlik ile ilgili hiç bir duygum yoktu. Önce “BLAM” daha sonra “Çocuklar ile Müzik” ve “Alis Yıldızların Altında” etkinliğine katıldık. Çocuklar arası 6 yaş olunca etkinlik yelpazesi genişliyor tabii.

BLAM “Nefes kesen fiziksel gösteriler… ve enerji dolu Slap-Stick komedyası”

BLAM’ı seyrederken 13-14 yaş ergen gurubunu getiren anneler olarak bizde sadece tebessüm varken onlar gülmekten katıldılar.

Önce duygum, oğlumu mutlu görmenin verdiği mutluluktu. Ama ya sonra…

Objektif olmak gerekirse BLAM ekibinin sahne performanları beni etkiledi. Sıkıcı ofis düzeninden , uzaylıları, süper kahramanları ve klasikleşmiş filmlerin kötü karakterlerini bir anda sahnede görünce, müzik ve efektler ile tam bir görsel şölene dönüştü.

Yorucu bir günün sonunda tesadüfen orada bulunup bu komediyi seyretmek bana iyi geldi. Aslında tesadüf diye birşey yok.

Çocuklarla Müzik etkinliğine 8 yaşındaki oğlumla katıldım.

Dr. Erman Türkili’nin hazırlayıp sunduğu çocuklara enstrümanları, çok sesli müziği ve bestecileri tanıtmayı amaç edinen bir programdı. Bir saat boyunca çocuklarında kendilerini ifade edebildikleri interaktif bir çalışmaya döndü.  Çocukların aslında algılarının nasıl açık olduğunu ve her an öğrenmeye hazır bulunduklarını gördüm.

Alis Yıldızların Altında ise Süreyya Operası'nda sahnelenen modern dans. İngiliz sanatçı Michael Popper’in ilk defa 1998 de sahneye koyduğu bu dans gösterisi 2014-2015 sezonu için yeniden sahnelenmiş. İsmini duyunca çocuklara hitap ediyormuş gibi düşündürüyor ama Alis Harikalar Diyarında kitabını hangimiz okumadık ki. 7’den 70’e herkese hitap eden bir gösteriydi.

Diyeceğim o ki, değişim kaçınılmaz. Çocuklarımızla, çevremizdeki çocuklarla yeni nesil ile aynı dili konuşmak, onlarla aynı yerde olmak için esnek olmayı, farklılıklara hoşgörü ile bakmayı, farklıyı sevebileceğimi fark ettim, yapabileceğimi gördüm.

Duygum onları mutlu görmenin verdiği mutlulukken bende orada bulunmaktan mutlu olabileceğimi gördüm. Öğrenmenin yaşı yok. Yeni şeyler öğrenmenin keyfi çok.

En çok ta bunu BLAM’ı seyrederken düşündüm. 13-14 yaş ergen gurubunu getiren anneler olarak bizde sadece tebessüm varken niye onlar gülmekten katılıyorlardı ? Biz neyi kaçırıyorduk?

Bizim geçmiş tecrübemiz var onlarla birlikte geleceği öğreniyoruz.

Çocuklarımızla iletişim kurmak onları anlamak, onların zevklerini, hobilerini, ilgi alanlarını anlamaya çalışmak demek; onlar büyürken iyi birer birey (özgüvenli, saygılı, paylaşımcı…) olarak yetişmelerine katkı sağlamak demek…

Sevgiyle Kalın






0 yorum :