NEFES




NEFES

Tüm canlıları çevreleyen görünmez bir enerji yayılımıdır aura. Bedenin tamamını sarmalasa da her hücrenin bir parçası olup onların yaşam enerjilerini yansıtır, tıpkı koleksiyonumda ki her parçanın kendi enerjisini yansıttığı gibi.

Anne karnından dünyaya merhaba derken ilk nefesle başladık hayatımıza, o andan itibaren auramız da ortaya çıktı. Ben de koleksiyonuma “Nefes” ile başladım, yaşam enerjisiyle dopdolu.

İnsanların ruh ve beden sağlığı iyi olduğu sürece mükemmel işler ortaya çıkarabilirler. Sağlığımızı 1 rakamı ile gösterelim. Bundan sonra kazanacağımız bütün mevkileri, şan ve şöhretleri, bütün maddi ve manevi varlıkları 1’in sağına sıfır olarak koyalım. Binler, milyonlar, trilyonlar elde edebiliriz. Peki ya sağlığımızı yitirdiğimizde, koca bir sıfır.

Bütün günler birbirine benzediği zamanda, güneş gökyüzünde hareket ettikçe, insanlar hayatlarında karşılarına çıkan iyi şeylerin farkına varmaz olurlar. İki şeyin değerini elden gitmeden takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik.

"Nefes"in renkleri

“Nefes” için renk seçerken de bütün bunları göz önünde bulundurdum. Üretken, güven veren, doğal, şifacı, sağlığın rengi olan yeşili; saflığın, barışın, potansiyelin, aydınlanmanın rengi beyazı; sabrın, başarının, hırsın, sınırsız gücün rengi olan  altın rengini seçtim.

Estetik, sorumluluk ve esin sahibi, cömert, doğayla uyumlu, üçüncü gözün rengi İndigo “Nefes” de ki kreasyonlarımın temel simgesi oldu.

Yaşam enerjisi en yüksek renk, üretken, doğal, berrak, şeffaf, hayatın kendisi, su yeşili “Nefes” in ana rengidir.

Tüm renkler beyazdan geldiğine göre, beyaz ışığın öteki adıdır. Beyazın aydınlanma enerjisini, kreasyonlarımda yıldız şeklini andıran, çakraların simgesi lotus çiçeğiyle tanımladım.

Notaların içinde saklı yedi enerji merkezinin yer aldığı gizli bir beden vardır. Bu, ruhu aydınlığa kavuşturan müziğin ahengi, çakraların notalarla buluşması gibidir.

“Nefes” de doğum ve ölümün sonsuzluğunu beyaz renk ile mutlak potansiyeli simgeleyen, yaratıcılığın ve sanatın sonsuzluğunu ise altın rengi notalarla dile getirdim.

Öyle zamanlar vardır ki insan, hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez. Doğum ve ölüm, aslında hayatın kendisi bir seremonidir.

Yer yüzünde herkesin anladığı bir dil vardır, bu coşkunun, yaratıcılığın dilidir. Arzu edilen yada inanılan bir şeyi geçekleştirmek için sevgi ve tutkuyla yapılan girişimlerin dilidir.

İnsanlar bir şey için hazır olduğunda, evren onu gerçekleştirmek için gereken beceriyi ve enerjiyi onlara verir.


İTKİB’in düzenlediği tasarım yarışmasına gönderdiğim koleksiyonumun ana teması NEFES...

Benim için çok özel tasarım kreasyondan bazı parçaları ve metni sizlerle paylaşmak istedim.

Tuğba
23.03.2005

0 yorum :